Hayatın bize sunduğu en kıymetli nimetlerden biri, soframıza gelen lokmalardır. Rabb’imizin izniyle önümüze serilen her nimetin ardında büyük bir lütuf yatar. İşte bu nedenle yemek duası; kalpten gelen bir teşekkür ve teslimiyet ifadesidir. Her lokmada Rabb’imizi hatırlamak, O'na yönelmek ve şükrümüzü dile getirmek, Müslüman kimliğimizin bir yansımasıdır.
Yemek duası, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) bizlere öğrettiği şekliyle şöyledir:
“Elhamdü lillâhillezî et’amenâ ve sekânâ ve cealenâ müslimîn
Elhamdü lillâhi hamden kesîran mübâreken fîhi, ğayra mekfiyyin, ve lâ müveddein ve lâ müsteğnen anhü Rabbenâ.”
Bu dua hem yemekten önce hem de sonra okunabilir. Sofraya otururken ya da yemek bittikten sonra edilen bu dua, nimete duyulan saygının ve şükrün en sade ifadesidir.
“Bize yedirip içiren ve bizi Müslümanlardan kılan Allah’a hamdolsun Rabbimiz olan Allah'a; ihtiyaç duymasa da, verdiklerinin karşılığı olmaksızın, durmadan, çok, güzel ve bereketli bir hamd ile hamd ederiz.”
Bu anlam, bizlere sadece doyduğumuz için değil, Müslüman olarak yaşama fırsatına eriştiğimiz için de şükretmemiz gerektiğini hatırlatır. Yemek duası, dünyalık bir eylemi ahiret bilinciyle buluşturan bir anahtardır.
بسم الله الرحمن الرحيم
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذِي اَطْعَمَنَا وَسَقَانَا وَجَعَلَنَا مِنَ اَلْمُسْلِمِين
الْحَمْدُ لِلَّهِ حمدًا كَثِيرًا طَيِّبًا مُبَارَكًا فِيهِ غَيْرَ مَكْفِيٍّ وَلَا مُوَدَّعٍ وَلَا مُسْتَغْنًى عَنْهُ رَبَّنَا
Sofra duası, ümmetin ortak duasıdır. Dili farklı olan milyonlarca Müslüman, aynı duada buluşur. Arapçasıyla, anlamıyla, maneviyatıyla bu dua, sofraların ruhudur.
Yemek duasının mealini Hadis-i Şerifler ile şöyle ifade edebiliriz:
“Bize yedirip içiren ve bizi Müslümanlardan kılan Allah’a hamdolsun” (Tirmizî, Daavât 5 5; Ebû Dâvud, Et’ime 5 2; İbnu Mâce, Et’ime 16)
“Ey Rabbimiz! Sana tertemiz duygularla, eksilmeyip artan, huzurundan geri çevrilmeyip kabul edilen sayısız hamd ile hamd ederiz.” (Buhârî, Et`ime 54.;Ebû Dâvûd, Et`ime 52 (3849); İbni Mâce, Et`ime 16)
“Bu yiyeceği bana yediren ve tarafımdan hiçbir güç ve kuvvet olmadan bunu bana rızık kılan Allah’a hamdolsun” derse geçmiş günahları affolunur” dedi.” (Ebû Dâvud, Libâs 1; Tirmizî, Da’avât 55; İbnu Mâce, Et’ime 16)
Peygamber Efendimiz yemekten sonra şöyle de duâ ederlerdi:
Arapça Yazılışı:
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذِى يُطْعِمُ وَلَا يُطْعَمُ وَمَنَّ عَلَيْنَا فَهَدَانَا وَاَطْعَمَنَا وَسَقَانَا وَكُلَّ بَلَاءٍ حَسَنٍ اَبْلَانَا. اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ غَيْرَ مُوَدَّعٍ رَبِّى وَلَا مُكَافِيءٍ وَلَا مَنْكُورٍ وَلَا مُسْتَغْنًى عَنْهُ. اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذِى اَطْعَمَنَا مِنَ الطَّعَامِ وَسَقَانَا مِنَ الشَّرَابِ وَكَسَانَا مِنَ الْعُرَى وَهَدَانَا مِنَ الضَّلَالِ وَبَصَّرَنَا مِنَ الْعَمَى وَفَضَّلَنَا عَلَى كَثِيرٍ مِنْ خَلْقِهِ تَفْضِيلاً أَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Okunuşu:
“Elhamdüllillahillezi yüd’imü velâ yüd’emü ve menne a’leyna fehedena vê ed’emena ve sekana vekülle belain hesenin eblan(a). Elhamdüllillahi ğeyra müvedde’in rabbi velâ mükafiin velâ menkürin vela müsteğnen a’nhü. Elhamdüllillahillezi ed’emena minedda’ami vesek’ana mineşşarabi vekesane minelü’ra ve hedana mineddelali ve besserana minela’ma ve feddelena a’la kesirin min helkihi tefdilen elhamdüllillahi rabbilalemin.”
Anlamı:
“Dâima yediren ve kendisine hiç yedirilmeyen, bize ihsanda bulunan bizi doğru yola ulaştırıp da doyuran ve suya kandıran ve hep güzel vesîlelerle imtihan eden Allah’a hamd ederiz. Yâ Rabb sana hamd ediyoruz. Bu hamdimizi kâfi görmüyoruz, îfâ edilmiş saymıyoruz ve nankörlük etmiyoruz, nîmetlerinin hiç birinden müstağnî değiliz. Bize yemekten yediren, sudan içiren, çıplak iken giydiren, dalâlette iken hidâyete erdiren, görmezken gösteren ve bizi yarattıklarının pek çoğuna üstün kılan Allah’a hamd ederiz çünkü hamd âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur." (Hâkim, I, 731/2003)
Peygamber Efendimiz (s.a.v), sofrasını kaldırdığı zaman şöyle derdi: “Ey Rabbimiz! Sana tertemiz duygularla, eksilmeyip artan, huzûrundan geri çevrilmeyip kabûl edilen sayısız hamd ile hamd ederiz.” (Buhârî, Et`ime, 54; Ebû Dâvûd, Et`ime, 52; Tirmizî, Deavât, 55)
Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Allâh Teâlâ, yemek yedikten veya bir şey içtikten sonra kendisine hamd eden kulundan hoşnut olur.” (Müslim, Zikir, 89; Tirmizî, Et’ime, 18)
Dua, sadece dilin değil, kalbin de katıldığı bir eylemdir. Sofra duası, Rabb’e edilen teşekkürlerden biridir.
Yemek duası, yemek başlamadan önce “Bismillah” diyerek ve yemek bittikten sonra dua ile tamamlanarak okunabilir. Misafirlikte, aile sofralarında, yalnız ya da kalabalık; nerede olursa olsun, bu dua okunabilir. Hatta imkân varsa yemeğe başlamadan önce kısa bir sessizlikle niyet edip dua etmek, yemeğe manevî bir hazırlık sunar.