Safer ayı, Müslümanlar için mübarek sayılan aylardan birisidir. İslami takvimde ise ikinci ay olarak bilinmektedir. Halk arasında uğursuz olarak bilinse de böyle bir inanç söz konusu değildir. Peygamber Efendimiz (sav) hadislerinde Safer ayı için uğursuz olduğu yönündeki batıl inançları engellemeye çalışmıştır. Safer kelimesi bazı kaynaklarda rüzgarın ıslığı anlamına da gelir.
Bu durumda ismini yılın en rüzgarlı zamanından aldığı inanışını getirmektedir. İslami aylar genellikle hava koşullarından sonra adlandırılır. Bu aya özgü bir ibadet şekli bulunmaz. Diğer aylarda olduğu gibi bu ayda da kaza namazı kılınmalı, tövbe edilmeli ve istiğfar çekilmelidir. Böylelikle kaza ve belalardan korunulur. Bu ay içerisinde sadaka verilmeli ve bol bol salavat getirilmelidir.
Safer ayı, Hicri takviminin Muharrem ayından hemen sonra gelen ikinci aydır. Yaklaşık 1500 yıllık İslam tarihi açısından önemli bir yer tutmaktadır. Her ay, kendine özgü ibadet ve dualar bulundursa da Safer ayında istediğiniz ibadetleri yapabilirsiniz. Safer ayının bir diğer söylentileri arasında bela ve musibetlerin fazlaca yaşandığı söylenmektedir. Bu söylentiler Cahiliye döneminde inanılan bir hurafedir. Şu an gerçek dışı olarak kabul görür.
Safer kelime anlamı ile beraber Arapça kökenlidir. Safer, daha da detaylandırmak gerekirse sarıdan evrilmiştir. Hicri takvimde yılın ikinci ayına verilen bir isimdir. Sözlük anlamı sararmak ve sarılık anlamlarına gelir. Halk arasında uğursuzluk ve musibet anlamları taşısa da bunların hepsi gerçek dışıdır.
Peygamber Efendimiz İslam dininde uğursuzluk yoktur buyurmuştur. Cahiliye döneminde insanların kendi kendilerine yaptıkları şeylerden dolayı cezalandırmaları sebebiyle bu aya nispet etmişlerdir. Bundan dolayı insanlar kendi yaptıkları şeylerin sonucunu Allah’ın bir ayına dayandıramaz. İnsanların başına gelen ve gelebilecek her musibet için Allah’ın yardımına sığınmak gerekir.
Cahiliye dönemi içerisinde Hicri yılbaşı olarak kabul edilen Muharrem ayından sonra yaşanan bazı hoş olmayan hadiseler yaşanmıştır. Bu kötü musibetlerden kaynaklı Safer ayının geçmişten günümüze kadar musibetlerin çok fazla yaşandığı ay olarak inanılmasına yol açmıştır. Peygamber Efendimiz (sav) döneminde Arapların bir kısmı veba hastalığı yaşamıştır. Bu hastalığı yaşayan kişiler, vakanın son zamanlarında yüzleri sapsarı olacak şekilde vefat etmişlerdir.
Bu olaya ithafen Arapça’da sarı safra adıyla geçtiği için sarartı ve insanları sarılığa çevirmesi anlamlarında bu aya Safer ayı denmiştir. İlerleyen tarihsel boyutta her yıl aynı olaylar devam ettikçe dönemin insanları bu ayda uğursuzluk ve musibet olduğunu düşünmeye başlamışlardır. Böylelikle halk arasında söylentiler ortaya çıkmıştır. Hz. Peygamber (sav) böyle bir inanışı asla kabul etmemiştir. Her zaman da bu aya özgü bir uğursuzluk yoktur buyurmuştur.
Safer ayı için yapılacak ibadetler her zaman merak edilir. İnsanlar bu aya özel ibadetler yapmak isterler. Fakat özel dua ya da ibadet şekli yoktur. İnternet ve dini kitaplar üzerinden araştırmalar yapsanız da sonuç bulamayabilirsiniz. Hz. Peygamber (sav) günlük hayatta yapılan ibadet ve duaları, bu ayda da devam etmesi gerektiğini buyurmuştur. Safer ayının ilk gecesi namaz kılınır. Bu ayın ilk ve son Çarşamba geceleri için de namazlar mevcuttur. Bu ay içerisinde oruç tutulabilir. Oruç için de belli bir sayı sınırlaması mevcut değildir.
Yatsı vaktinden sonra ve Vitir Namazı'ndan önce Safer ayı namazı kılınır. İsteğe bağlı olarak 13 rekatlık yatsı namazı sonrasında hemen kılınabilir. Bu aya özel ilk gece namazı vardır. Safer ayına girildiği zaman ilk gecede yatsının farzı ve sünneti kılınır. Daha sonrasında vitirden hemen önce 4 rekat namaz kılınır. Namazın birinci rekatında Fatihadan hemen sonra 11 kere Kafirun Suresi okunur. İkinci rekatta 11 kere İhlas, üçüncü rekatta 11 kere Felak, dördüncü rekatta 11 kere Nas Suresi atlamadan okunur. Namaz selamından sonra tam 70 kere;
Devamında ise 70 kere Rabbimiz, ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz ayeti okunur. Bu güzel ayet Fatiha Suresi 5. ayetidir.
Teheccüd vakti esnasında kılınacak namaz daha faziletlidir. Bu zaman içerisinde namaz kılan insanlar daha çok sevap kazanır. Safer ayı için ilk Çarşamba gecesinde her bir rekatta Fatiha suresinden sonra tam 17 kere Kevser Suresi okunur. Ardından 5 kere İhlas-ı Şerif, 1 Felak ve 1 Nas sureleri okunur. Şeyh-i Kâmil Ferîdüddîn Şekergenç ismiyle bilinen Hâce Mu‘înüddîn’un nakline göre, her sene üç yüz yirmi bin bela gökten yere iner.
Bunların hepsi bu ayın son Çarşamba gününde olur. Bu sebeple o senenin günleri içerisinde en çetin geçen günü olmaktadır. O gün için her kim 4 rekat namaz kılar ve her bir rekatta Fatiha suresinden sonra 17 kere Kevser, 5 kere ihlâs ve birer kere Felak ve Nas surelerini okur. Namaz kılındıktan sonra edilen duayla Allah’ın keremiyle o gün yağan bütün belalardan insanları muhafaza eder. O günden sonra bir dahaki seneye kadar çevresinde bela dolaşmaz.
Her ayda olduğu gibi bu ayda da oruç faziletli bir ibadet olarak geçer. Farz değildir, nafile bir ibadettir ve sevabı çoktur. Müslümanlar bu ay içerisinde diğer aylarda olduğu gibi istedikleri kadar oruç tutabilirler. Safer ayının ilk günü, ortası veya sonunda Müslümanlar oruç tutabilir. Aynı zaman dilimlerinde üçer gün tutulabilir. Bu zaman dilimlerinde Allah’tan af ve mağfiret dileyen Müslümanlar kendi imkanlarına göre tayin edebilirler.