Afrika ve Asya kıtasında yaşanan temiz ve içilebilir suya erişim sorununu bağışçılarımızın destekleriyle açtığımız su kuyuları ile gidermeye gayret ediyoruz. “Su Çözümleri” başlığı altında gerçekleştirdiğimiz kuyu faaliyetlerimizden birisi de Şebekeli Su Kuyuları. Afrika kıtasında beşincisini açmaya hazırlandığımız şebekeli su kuyumuzun ismi ise “Hz. Osman Rûme Su Kuyusu.” Peki, Rûme Su Kuyusu ne demek? Neden su kuyumuzun ismini Rûme olarak belirledik? Gelin, bu soruları birlikte cevaplayalım.
Rûme Su Kuyusu ilk olarak Medine’nin güneybatısında yer alan Akīk vadisinin aşağı kısmında inşa edilmiştir. Kuyunun kim tarafından ve ne zaman inşa ettirildiği tam olarak bilinmese de Rûme ismini, kuyudan çıkan suyu insanlara dağıtan Rûme adında bir kadından yahut daha sonra kuyunun mülkiyetini ele geçiren Rûme el-Gıfârî adındaki bir kişiden aldığı tahmin edilmektedir. Akīk’ın bu bölgesinin Rûme ismiyle anılmasından dolayı bu kuyuya Rûme ismi verildiği de rivayet edilmektedir. (Belâzürî, II, 200)
Müslümanlar, Medine’ye hicret ettiğinde temiz ve içilebilir su sorunu yaşadılar. Bölgede içilebilir su temin edilebilecek yerlerin başında Rûme Su Kuyusu geliyordu. Bu kuyunun suyu, Yahudi olduğu söylenen birisi tarafından satılmaktaydı. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) bu kişiye ücret almadan su dağıtmasını söyledi. Fakat su satan kişi geçimini bu şekilde sağladığını ifade edince Peygamber Efendimiz, kuyuyu satın alıp Müslümanların istifadesine sunacak şahsa bu hizmetine karşılık olarak cennetin verileceğini, bütün günahlarının bağışlanacağını, kendisine cennette bu kuyudan daha güzel bir su kaynağının verileceğini bildirdi. (Buhârî, “Müsâḳāt”, 1, 74; Tirmizî, “Menâḳıb”, 57; İbn Sa‘d, I, 392).
Peygamber Efendimizin bu müjdesinin ardından Hz. Osman, Rûme Kuyusunu satın almak istedi fakat kuyu sahibi kuyunun tamamını satmak istemeyince yarı hissesi üzerine anlaştılar. Bu anlaşma ve alışveriş sonrasında Rûme Kuyusu, nöbetleşe olarak Hz. Osman ve ortağı tarafından yönetildi. Hz. Osman nöbet sırası kendisine geldiğinde kuyunun suyunu ücretsiz olarak dağıtıyordu. Bu durum, ortağının kuyunun diğer yarısını da Hz. Osman’a satmasını mecbur kıldı. Çünkü nöbet sırası onda iken neredeyse kimse su almıyordu. Böylelikle Rûme Kuyusu, tamamıyla Müslümanların istifadesine sunulmuş oldu. Medine’nin en kaliteli suyu olma özelliğini hiçbir zaman kaybetmeyen Rûme Kuyusu, tarihsel süreç içerisinde birçok kez onarılmış ve günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır.
Bin yılı aşkın bir süre önce gerçekleşen bu hadise, bir bakıma günümüzde de devam etmektedir. Öyle ki dünya üzerinde milyonlarca insan temiz ve içilebilir suya erişimde sorun yaşamakta ve bu nedenle hasta olmakta yahut ölmektedir. Peygamber Efendimizin Rûme Kuyusunu alarak Müslümanların istifadesine sunan kişinin cennetlik olmasını bildirmesi, su kuyusu çalışmalarının önemini ortaya koymaktadır.
Vuslat Derneği olarak, bağışçılarımızın desteği ile Afrika ve Asya kıtasında 10.000’in üzerinde su kuyusu açmanın mutluluğu içerisindeyiz. Peygamber Efendimizin buyruğunu görev bilip, susuzluk ile imtihan olan kardeşlerimizin su ihtiyacını gidermek için gayret ediyoruz. Açtığımız su kuyularının Rûme Su Kuyusu hadisindeki müjde ile karşılık bulmasını Cenab-ı Allah’tan temenni ediyoruz.
Sizler de yapacağınız 1.000 liralık bağış ile Afrika kıtasındaki Hz. Osman Rûme Su Kuyusu çalışmamıza destek olabilir; iç savaş, yoksulluk ve temiz suya erişememe sorunu ile imtihan olan Afrikalı kardeşlerimizin dualarında yer edinebilirsiniz.