Mevlid Kandili, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v) dünyaya teşriflerinin Müslümanlar tarafından nafile ibadetlerle kutlandığı mübarek günlerden birisidir. Hicri takvime göre Rebiü’l-Evvel ayının 12. gecesine denk gelen bu gece, Osmanlı Padişahı II. Selim döneminde camilere asılan kandiller ile kandil adını almış ve o dönemden itibaren camilerde kutlanmaya devam etmektedir.
Peki, Mevlid Kandili’ni nasıl değerlendirmeliyiz? Mevlid Kandili’ni nasıl geçirmeliyiz? Kişi, kandil günü hangi ibadetleri ve tesbihleri yapmalıdır? Gelin, bu soruları birlikte cevaplayalım.
Müslümanlar, mübarek gün ve gecelerde Allah’tan mağfiret, sağlık ve rızık gibi isteklerde bulunurlar. Allah’a şükretmek, O’nun rızasını kazanmak ve bağışlanmak isteyen her mü’min, bu isteklerinin gönülden yapılan bir dua neticesinde gerçekleşeceğine iman etmektedir. Nitekim Bakara Suresi’nin 186. ayetinde şöyle buyrulmaktadır: “Kullarım sana beni sorduklarında, (bilsinler ki) ben onlara çok yakınım. Bana dua edenlerin dualarını kabul ederim.”
Mübarek gün ve gecelerde kılınacak farz ve kaza namazlarıyla birlikte nafile namazlar, dua ve tesbihler de Mevlid Kandili’ni nasıl geçirmeliyiz sorusuna cevap olarak verilebilir. Bununla birlikte kişinin Mevlid Kandili’nde Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’i (s.a.v) yakından tanımaya niyetlenmesi de güzel bir başlangıç olacaktır. Peygamber Efendimizin hayatının anlatıldığı siyer okumalarına başlamak bu bakımdan önemlidir.
Kandil gibi mübarek gecelerde kişinin geçmişte işlediği günahlardan ötürü içtenlikle tövbe etmesi de ulemanın tavsiyeleri arasında yer almaktadır. Tüm bunlarla birlikte Kur’an-ı Kerim okumak, Efendimiz Hz. Muhammed’e (s.a.v) salavat getirmek, Allah’ı tespih etmek, helalleşmek, akraba ve yakınları ziyaret etmek de kandili güzel bir şekilde geçirmemizi sağlayacaktır.
Mübarek gün ve gecelerde Müslüman kardeşinin ihtiyacını gidermek, sadaka vermek, infakta bulunmak da oldukça sevaptır. Vuslat Derneği olarak Mevlid Kandili’nde yurt içindeki hafızlık talebelerimize iftar sofraları, Afrika ve Asya’daki ihtiyaç sahipleri için de ümmet sofraları kuruyoruz.
Dinimiz İslam’da kandillere özel bir namaz bulunmamaktadır. Kandil ve Kadir Gecesi gibi diğer mübarek günlerde nafile namaz kılmak ise oldukça sevaptır. Peygamber Efendimiz kılınması için tavsiye ettiği namazlardan birisi de Tesbih Namazı’dır. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) amcası Hazret-i Abbas’a, “Bak amca, sana tam on faydası olan bir şey öğreteyim; bunu yaparsan günahlarının ilki-sonu, eskisi-yenisi, bilmeyerek işlediğin-bilerek işlediğin, küçüğü-büyüğü ve gizli yaptığın-açıktan yaptığın on türlü günahını Allah bağışlar.” diyerek tesbih namazının kılınışını tarif etmiştir (Ebû Dâvûd, Tatavvu’, 14; Tirmizî, Salât, 238).
Tesbih namazı şöyle kılınır:
“Allah rızası için tesbih namazı kılmaya” diye niyet edilerek namaza başlanır. Sübhâneke’den sonra 15 kere “Sübhânellâhi ve’l-hamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallahü ekber” denir. Sonra eûzü besmele çekilir, Fâtiha ve sûre okunduktan sonra 10 kere daha “Sübhânellâhi ve’l-hamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallahü ekber” denilir. Bu tesbih, rükûya varınca 10 kere, rükûdan doğrulunca 10 kere, birinci secdede 10 kere, secdeden kalkınca 10 kere, ikinci secdede 10 kere söylenir. Böylece her rekâtta 75 tesbih yapılmış olur. İkinci rekâta kalkılınca yine önce 15 kere tesbih okunur, ardından besmele çekilip Fâtiha ve sûre okunup 10 kere tesbih getirilir. Kalan rekâtlar aynı şekilde tekrarlanır ve böylece 4 rekât tamamlanmış ve toplam üç yüz tesbih edilmiş olur (Din İşleri Yüksek Kurulu).
Tesbih namazı kerâhet vakitlerinde kılınmaz (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, II, 30-31). Tesbih namazında sehiv secdesini gerektiren bir şey olursa, sehiv secdesi normal olarak yapılır, o secdelerde tesbih namazına özgü tesbihat yapılmaz (Tahtâvî, Hâşiye, s. 361).
Mevlid Kandili’nde çekilmesi tavsiye edilen tesbihler şöyledir:
Tavsiye edilen bu zikirlerle birlikte kişi, istediği kadar nafile namaz kılabileceği gibi istediği kadar tesbih de çekebilir.